https://www.perihanyilli.com/
Bu yazı ile takıntılara dönüşen davranış kalıpları,, tikler , Tourette sendromu gibi yaşam kalitesini etkisi altına alabilecek durumların sebep-sonuç ilişkilerine değinilerek çözüm yollarına cevap aranmaya çalışılmıştır.
Hemen hemen her çocuk gelişiminin bir evresinde geçici ya da kalıcı “ parmak emme, tırnak kemirme, burun karıştırma, diş gıcırdatma, vücut- baş sallama, dudak kenarı çekme” gibi bir veya birden fazla takıntılı davranış gösterebilir. En sık görülen, parmak emme ve tırnak kemirme bebeklik döneminde ortaya çıkarak dört yaş civarında kaybolur. Tırnak yeme, dördüncü yılda ortaya çıkar ve ergenlik döneminde düşüş yaşarken bazılarında ise yetişkinlikte de devam eder.
Nedenleri kesin bilinmemekle beraber, bir çeşit destek,, sığınma huzur bulma hali gibi düşünülebilir. Bazen takıntılarla tikler karıştırılmaktadır.
Tikler aynı sıklıkla tekrar ederken, takıntılar belirli durumlarla ortaya çıkar. TİKLER VE TOURETTE SENDROMU Tikler, belirli aralıklarla meydana gelen hep aynı olan kontrol dışı oluşan ani hareketler olarak tanımlanır. Tourette sendromu ise, birden çok motor tikinin aynı anda görülmesi. Göz kırpma, burun çekme, boğazını temizleme, öksürme, omuz silkme,kafa sallama gibi tiklerdir. Bu tip tikler sessiz olduğu gibi sesli de olabilmektedir. Sendrom bazı hallerde iradesizce küfür ya da müstehcen kötü sözlerle de kendini gösterebilir ki kişinin hayattan izole yaşamasına sebep olan durumlardır. Kişiden bunlar baskı altına alındığı zaman ise tiklerinde patlama yaşamasına sebep verilebilmektedir. İlk defa 1825 yılında tanımlanmış ve ismini de 1885 yılında Fransız doktor Goerges Gillies de la Tourette' den almıştır. Akademik bilgilerde; "Çocukluk yaşlarda başlayan bir tik hastalığı olduğu ve bir nörolojik kalıtsal hastalık" olduğu, ifade edilmektedir. Ayrıca beyindeki gelişimsel bozukluklar ve nörokimyasal dengesizliklerin hastalığın ana sebebi olduğu, ifade edilmektedir. Tikler iki şekilde ortaya çıkar; 1. Basit tikler; a- Basit motor tikler: Alın kırıştırma, yüz buruşturma, ayak sallama, göz kırpma, dudak büzme, omuz silkme. b- Basit vokal tikler: Öksürme, burun çekme, boğazını temizleme ve hırıldama gibi seslerdir. 2. Karmaşık tikler Daha çok birden fazla kasın kasılması sonucunda meydana gelir ve daha uzun devam eder. a- Karmaşık motor tikler “ zıplama, sıçrama, dönme, oturup kalkma, ve dokunma” gibi tiklerdir. b- Karmaşık vokal tikler “daha çok içte tekrarlanan sözler, heceler ve anlamsız sözlerdir”. Bazen başkalarının sözlerini tekrar etme şeklinde de ortaya çıkar. Nadir görülen tiklerdendir. Tiklerin nedenleri: - Daha çok ruhsal kökenlidir, nadir olarak organik olabilir. - Kardeş kıskançlığı, aşırı baskı, tiki olan birini taklit, aşırı titizlik, ilgisizlik ve korku gibi etkenler tiklere neden olabilmektedir. - Stres, endişe durumlarında hızında artış olabilmektedir. - Üzerine gidildikçe de artar. Tiklerin tedavisi 1. Üzerinde durulmadıkça, endişelenmedikçe bir çoğu kendiliğinden ortadan kalkar. 2. Çocuklarda dikkat başka yöne yoğunlaştırılmalı. 3. Davranış terapisiyle istenen sonuçlara ulaşılamamaktadır. 4. Psikoterapide ise, sebeplerin bulunması etkili olabilmektedir. 5. İlaçla tedavi en son çare olmalıdır. Farmakolojik olarak iki nöroloptik vardır; Haloperidol ve pimozid. Hastaların % 75’ inde başarı sağlanmıştır. Alıntı: "bir yudum nefes"kitap S.: 72-73 Nefes egzersizleri, doğal yolla ve kısa sürede sayısız rahatsızlığın çözümü olabilmektedir... Fiziksel ve psikolojik sayısız hastalık... Her insanın kendine özgü nefes kullanımı vardır. Ancak ideal nefes, diyaframın da dahil edildiği, dalgalar halinde tüm vücuda yayılan, vücudun her noktasına ulaşabilen nefestir. Oksijen ile beslenemeyen noktalarda hücreler yaşam faaliyetlerini sürdüremeyerek ya ölüyor ya da farklı alternatif yollar denemeye zorlanıyor. Vücut, ihtiyacı olan oksijeni kullanıp besinlerdeki karbonu yakarak enerjiye dönüştürür. Oksijeni doğrudan alamayınca, dolaylı yoldan kullanmak durumunda kalıyor. Vücudun mevcut enerjisinin 1/4 - 1/ 5 gibi miktarının beyin tarafından kullanıldığını biliyoruz. Yeterli enerjiye ulaşamadığı zaman bu enerjiyi diğer organlardan alıyor. Bu defa vücutta halsizlik, enerji düşüklüğü, kolda bacaklarda takatsizlik baş gösterirken, diğer yandan da psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar baş gösterebiliyor. Oksijensizliğin, konusu psikolojiyi ilgilendiren her türden hastalığın sebebi olabilme oranı bir hayli yüksektir. Paranoyaya kadar giden vakalar, depresyon, panikatak gibi vakalar olabilmektedir. Psikolojik dengenin bozulması tüm fiziksel dengeyi de etkileyebilmektedir. 71 Çalışmalarda ilerleme kaydettikçe, nelere sahip olacağınızın farkında mısınız? Nefes açma egzersizleri çabuk sonuç veren çalışmalardır. Fiziksel, duygusal, zihinsel değişikliğinizi hemen fark edeceksiniz. Şayet kişi “Bende hiçbir değişime sebep olmadı” diyebiliyorsa, ya talimatları bire bir uygulayamıyordur ya da kendindeki değişimin farkında değildir veya yapıyormuş gibidir ve sonuçlarını kabul etmediğinden doğru şekilde uygulamıyordur. Çünkü değişimin gerçekleşmemesi imkansızdır. Kendinizle ilgili en pratik sonuçlara ulaşmanız için en etkili yöntem nefesinizdir. √ Zinde ve enerji dolu bir bedene sahip oluyorsunuz. √ Tüm hücreler adeta yıkanıyor ve çocukluğumuzdan bugüne yaşam alışkanlıklarımız sebebiyle stres kökenli tıkanıklıklar baş göstermektedir. Ne yapsak, yaşamdan keyif alamayacak duruma gelebiliyoruz. Bütünsel çalışmalara ulaştıkça affetme egzersizleriyle travmalardan kurtuluyorsunuz. √ Köklü bir dönüşüm sürecine giriyorsunuz. √ Korkular, endişeler gibi çeşitli duygu bozukluklarınıız ortadan kalkıyor. Kendine güven başlıyor. √ Oksijen ve karbondioksitin dengelenmesiyle doğru nefes kullanma sürecine gecen vücutta tansiyon, astım, ankisiyete, şeker, nefes darlığı gibi kalıtımsal kronik hastalıkları ve hatta kanser gibi ölümcül vakaları önleyebiliyorsunuz. Uzun süren psikolojik tedavi seansları yerine bugün birçok psikolog ve psikiyatrist nefes teknikleriyle tedavi etmeyi tercih etmektedir. Çünkü deneylenmiş sonuçlarla kendilerine başvuran hastalarını hastalık hastası olmalarından kurtarabildiklerine deneyerek şahit olmakta ve arzu edilen sonuca daha pratik ve daha kısa bir sürede ulaşılabilmektedirler.
Perihan Yıllı, 2021 Mayıs
Daha fazla bilgi ve randevu için tıklayın.
kaynaklar Adler A.Çocuk Eğitimi/ Çev. Kamuran Fipal/ Cem Y.evi İstanbul, 1996 Nelsen J- L. Glenn.Çocuk Eğitiminde A^'dan Z'ye Pozitif Disiplin Hayat Yayınları İstanbul,2003 Özbey Ç. Çocuk Sorunlarına Yapıcı Çözümlerİnkılap Kitabevi Ankara, 1997 Y.Perihan Bir Yudum Nefes, İskenderiye Yayınevi, İstanbul 2015
Kommentare